Prestijli onkoloji dergisi Oncotarget Volume 14’te yayınlanan yeni bir makalede, Northwestern Üniversitesi’nden araştırmacılar Monal Patel ve Marcus E. Peter, kanser tedavisindeki son buluşları tartışıyor. Araştırmacılar, tüm hücreli organizmaların kansere yatkın olduğunu, mutasyon birikiminin hücre bölünmesine bağlı olduğunu belirtiyorlar.
Yeni çalışmalar, kanser hücrelerinin hem içsel hem de uyumlu bağışıklık sistemine karşı direnç geliştirebildiğini gösteriyor. Araştırmacılar, bağışıklık sisteminin önemli olduğunu, ancak kanser oluşumunu önlemek için evrilen çok hücreli organizmalardaki en önemli mekanizma olmadığını düşünmektedirler. Ekip, evrim sırasında korunan daha etkili ve eski anti-kanser mekanizmaları olduğuna inanmaktadır.
RNA interferansı (RNAi), gen ekspresyonunu susturmak için evrensel bir biyolojik mekanizma olarak öne çıkan ve yaşamsal genleri hedefleyen yeni, evrimsel olarak korunmuş bir RNAi tabanlı hücre ölüm biçimi olan Survival gene Elimination (DISE) ile ilgili olarak dikkati çekmektedir.
Peter ve ekibi, “DISE, çalışmamızda CD95 ve onun bağlayıcı protein CD95L üzerinde bulundu ve iki geni kode eden RNA’ların yüzde 80’den fazlası, çoklu hücre ölüm yolaklarını aktive ederek çoklu kanser hücre hatlarını öldürdü ve bu hücre ölüm biçimini inhibe etmenin bir yolunu bulamadık.” şeklinde belirttiler.
Oncotarget, açık erişimli, esas olarak onkolojiye odaklanmış bir dergidir. Derginin amacı, araştırma etkisini bilgilendirici akran incelemesi yoluyla en üst düzeye çıkarmak, onkoloji, kanser araştırmaları ve biyomedikal bilimlerin farklı alanlarını birleştirerek dallar arası sınırları ortadan kaldırmak ve temel ve klinik bilimin uygulanmasını teşvik etmektir.