Bir doktor hastasına bakteriyel bir enfeksiyon için antibiyotik verdiğinde, semptomlar ortadan kalksa bile genellikle tedavinin tamamını bitirmesini ister. Bu, ilaçların kalan bakterileri öldürdüğünden emin olmak içindir. Cold Spring Harbor Laboratuvarı (CSHL) Misafir Bilim İnsanı Raffaella Sordella, bazı akciğer kanserlerinde ortaya çıkan benzer bir sorunu araştırdı.
Küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinin yaklaşık %15’inde EGFR adı verilen bir büyüme reseptöründe mutasyon vardır ve bu da tümör hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde büyümesine neden olur. Araştırmacılar EGFR’yi inhibe eden ve kanser hücrelerini öldüren etkili bir ilaç geliştirdiler, ancak tümör daha sonra tekrar büyüdü. Sordella bu nüksün arkasındaki moleküler mekanizmaları ve bunun nasıl önlenebileceğini anlamak istedi.
Sordella ve ekibi, ilaca dirençli kanser hücrelerinin küçük bir yüzdesinin tedaviden önce zaten mevcut olduğunu keşfetti. Bu hücreler EGFR’ye güvenmek yerine, hayatta kalmak için başka bir gene (AXL) bağımlıdır. Dahası, hücrelerin bu ilaca duyarlı ve ilaca dirençli “durumlar” arasında geçiş yapabildiğini gözlemlediler. Hastalar EGFR tedavisini bitirdiğinde, kalan hücrelerde sürekli olarak rastgele değişiklikler meydana geliyor ve bu da her iki hücre türünün de yeniden büyümesine neden oluyor.
Sordella ve ekibi Northwell Health’teki klinisyenler ve şu anda Cancer Research UK Cambridge Enstitüsü’nde çalışan eski CSHL Profesörü Gregory Hannon ile birlikte çalıştı. Hannon’un araştırması, transkribe edilen (kopyalanan) genleri yöneterek hücreleri düzenleyen bir molekül olan mikroRNA’ya odaklanıyor. Sordella şöyle açıklıyor:
“Genom bir kütüphane gibidir. Yani bir şey pişirmek için bir tarif yapmanız gerektiğinde, oraya gidersiniz, tarifinizi kopyalarsınız, kütüphaneden çıkarırsınız, mutfağa gidersiniz. Bu mikroRNA’ların yaptığı şey, kütüphanenizden çıkan tüm tariflere müdahale etmektir. Sonra da bunun hücrenin önemsemesi gereken bir tarif olup olmadığına karar verirler. Yani bir hücre durumunun ‘kapı bekçileri’ dedikleri şeydir.”
Araştırmacılar, miR335 adı verilen belirli bir mikroRNA’nın kanser hücresinin “durumunu” belirlediğini keşfetti. Kanser hücresi miR335’i kaybederse, hücrelerin alternatif AXL yolunu kullanmasına izin veren bir dizi olay tetiklenir; hücreler EGFR’yi hedef alan ilaçlar tarafından öldürülmez. İlaca dirençli bu hücreler hayatta kalır ve sonunda tümör tekrar büyür.
Akciğer kanserinde direncin nasıl ortaya çıktığını anlamak, bir tümörün nasıl ortadan kaldırılacağını bulmanın anahtarıdır. Sordella, bu bulguların hem AXL hem de EGFR’ye bağımlı hücreleri baştan yok edecek tedavilerin geliştirilmesine yardımcı olabileceğini umuyor.
###
Medya İletişim
Sara Roncero-Menendez
[email protected]
Orijinal Kaynak
İlgili Dergi Makalesi
http://dx.doi.org/10.7554/eLife.66109